hareketlı gül | |
VEDA HUTBESİ | |
HADİS | HADİSİ ŞERİF | |
|
yaziciya@hotmail.com |
|
|
| HADİSLER 44-60 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
mecnun Admin
Mesaj Sayısı : 515 Kayıt tarihi : 28/03/09 Yaş : 54 Nerden : İSTANBUL / KARTAL
| Konu: HADİSLER 44-60 Salı Mart 31, 2009 4:47 pm | |
| 45 - Ibnu Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) Veda Hacci'nda sunu soylediler: " (Ey ahali) hangi ayin hurmetce daha ileri oldugunu biliyor musunuz?" Halk: "Su icinde bulundugumuz ay degil mi?" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Peki, hangi bolgenin hurmetce daha onde oldugunu biliyor musunuz?" diye sordu. Halk: "Su yerler degil mi?" cevabini verdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tekrar: "Pekala hangi gunun hurmetce daha ustun oldugunu biliyor musunuz?" dedi. Halk: "Su icinde bulundugumuz gun degil mi?" diye cevap verdi. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sozlerine soyle devam etti: "Oyleyse bilin ki Allah Teala, sizlere, mesru sebep disinda kanlarinizi, mallarinizi, irzlarinizi haram kilmistir, tipki su beldede, su ayda, su gunumuzu haram kildigi gibi." Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bundan sonra uc sefer tekrar ederek sordu: "Duydunuz mu, teblig ettim mi?" Halk her defasinda "Evet" cevabini verdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sozlerini soyle tamamladi: "Sakin ha! Benden sonra tekrar kufre donup birbirinizin boyunlarini vurmaya kalkmayin!" Buhari, Hudud 9, Riyat 2, Hacc 132, Megazi 77, Fiten 8, Edeb 43; Muslim, Iman 120 (66); Ebu Davud, Sunne 16, (4686). Metin Buhari'ye aittir.
46 - Ebu Bekre Nufey'u'bnu'l-Haris es-Sakafi (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdu: "Zaman, done done Allah'in arz ve semavati yarattigi gundeki duzenini tekrar buldu. Sene on iki aydir. Bunlardan dordu haram aydir. Haram aylar da uc tanesi pes pese gelir: "Zul-kade, Zu'l-hicce ve Muharrem. Bir de Cumadi ve Saban aylari arasinda yer alan Mudarlilar'in Receb'i." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sordu: "-Bu ay hangi aydir?" Biz: "Allah ve Resulu daha iyi bilir" dedik. Bir muddet sustu. Biz ayin ismini degistirecek zannettik. Ancak sunu soylediler: "-Bu zi'l-hicce degil mi?" "-Evet!" karsiligini verdik. Devam etti: "-Peki burasi neresidir?" Biz: "-Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabini verdik. Yine sustu ve biz bolgenin ismini degistirecek vehmine kapildik. "-Burasi haram bolge degil mi?" dedi. "-Evet" dedik. "-Icinde bulundugunuz gun nedir?" diye tekrar sordu, biz yine: "-Allah ve Resulu daha iyi bilir" dedik. Tekrar sustu ve biz yine gunun ismini degistirecek zannina dusmustuk ki: "-Kurban gunu degil mi?" dedi. "-Evet" cevabimiz uzerine sozune devam etti: "-Bilin ki, kanlariniz, mallariniz ve irzlariniz birbirinize kesinlikle haramdir, tipki bu yerde, bu ayda su gununuzun haram olmasi gibi. Rabbinize kavustugunuz zaman sizi yaptiklarinizdan hesaba cekecek. Sakin benden sonra birbirinizin boyunlarini vuran kafirler olmayin. Bu soylediklerimi duyanlar, duymayanlara ulastirsinlar. Bazan soz kendisine ulastirilan kimse, ulastirilan sozu, bizzat dinleyenden daha iyi beller." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sonra sunu ekledi: " Teblig ettim mi, teblig ettim mi?" uc defa tekrarladi. "-Evet" cevabimiz uzerine: "-Ya Rabbi sahid ol!" dedi. Buhari, Hacc 132, Edahi 5; Tefsir, Berae 8, Bed'i'l-Halk 2, Fiten 8, Ilm 9; Muslim, Kasame 29, (1679); Ebu Davud, Hac 63, (1947). Muslim'in rivayetinde su ziyade var: "Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) beyazi galebe calan alaca iki koyuna yoneldi ve onlari kesti. Sonra da koyunun bir parcasini alip aramizda taksim etti." Rezin, rivayetin arasina sunu ilave eder: "Uc sey vardir, bir mu'minin kalbi onlara karsi ebediyen ihanet etmez; ameli sirf Allah icin yapmak, idareyi elinde tutana karsi hayirhah olmak, Muslumanlarin cemaatine katilmak, cunku onlarin dualari cemaate dahil olanlarin hepsini icine alir." Ibnu'l-Esir: "Bu ziyadeyi ana kitaplarda (Kutub-i Sitte) gormedim" der. Bu ziyadenin manasi sudur: Bu uc seyde kalbler huzura kavusur. Kim bunlara yapisir, riayet ederse, kalbi hiyanet, hile ve ser gibi manevi kirlerden temiz kalir.
47 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor; Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Her cocuk fitrat uzerine dogar" buyurdu ve sonra da "Su ayeti okuyun" dedi: "Allah'in yaratilista verdigi fitrat..." (Rum; 30). Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sozunu soyle tamamladi: "Cocugu anne ve babasi Yahudilestirir veya Hiristiyanlastirir veya Mecusilestirir. Tipki hayvanin dogurunca, azalari tam olarak yavru dogurmasi gibi. Siz kesmezden once, kulagi kesik olarak dogmus hayvana rastlar misiniz?" Dinleyenler: "Ey Allah'in Resulu, kucukken olenler hakkinda ne dersiniz (cennetlik mi, cehennemlik mi?) diye sordular. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) su cevabi verdi: "(Yasasalardi) nasil bir amel isleyeceklerdi Allah daha iyi bilir." Buhari, Cenaiz 80, 93; Muslim, Kader 22, (2658); Muvatta, Cenaiz. 52, (1, 241); Tirmizi, Kader 5, (2139); Ebu Davud, Sunnet 18, (4714). Bir baska rivayette: "Dogan hicbir cocuk yoktur ki, konusmaya baslayincaya kadar su din uzere olmasin" buyurulmustur.
IMAN VE ISLAM'A GIREN MUTEFERRIK HADISLER
48 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Mu'min, mutemadiyen ruzgarin egici tesirine maruz bir bitkiye benzer. Mu'min, devamli belalarla basbasadir. Munafigin misali de cam agacidir. Kesilip kaldirilincaya kadar hic irgalanmaz." Buhari, Marda 1; Tirmizi, Emsal 4, (2870); Muslim, Sifatu'l-Munafikun 58, (2809).
49 - Ibnu Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustu: "Mu'min, yapragini hic dokmeyen yesil bir agaca benzer." Halk falanca agac, fismekanca agac diye tahminde bulundular, (fakat isabet ettiremediler). Ben, "Bu, hurma agacidir" demek istedim, ancak (yasim kucuk oldugu icin) utandim. Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Bu hurma agacidir" diyerek acikladi." Buhari, Ilm 4, Edeb 79; Muslim, Sifatu'l-Munafikun 64, (2811).
50 - Nevvas Ibnu Sem'an (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah, bize iki tarafinda iki ev bulunan bir dogru yolu misal veriyor. -Bir rivayette iki ev degil "Iki sur" denmistir- Bu evlerin acik olan kapilari vardir. Kapilarin uzerine de perdeler cekilmistir. Biri yolun basinda, biri de onun yukarisinda durmus iki davetci (gelip gecenlere) su daveti okuyorlar: "Allah cennete cagirir, diledigini dogru yola eristirir" (Yunus, 25). Yolun iki yakasindaki kapilar ise Allah'in hududu (yani yasaklari)dur. Hic kimse perdeyi acmadan bu yasaklara dusmez. Kisinin yukarisindaki davetci, Rabbisinin vaiz'idir" Tirmizi, Emsal 1 (2863). Rezin, bu temsili, Ibnu Mes'ud tarafindan rivayet edilen bir hadisle aciklar: Dogru yol; "Islam'dir, kapilar; Allah'in haramlaridir, perdeler; Allah'in hudududur (yasaklar); yolun basindaki davetci; Kur'an-i Kerim'dir. Bunun yukarisindaki davetci; her mu'minin kalbinde yerlestirilmis olan (bazan vicdan, bazan sag duyu diye ifade edilen) hakkaniyet duygusu -ki, buna bazi hadislerde lumme-i melekiye de denmistir- vaizullah'tir."
51 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdu: "Islam garib olarak basladi, tekrar basladigi gibi garib hale donecektir. Gariblere ne mutlu!" Muslim, Imam 232, (145) Tirmizi, Iman 13 (2631).
KUR'AN VE HADISE UYMAYA DAIR
52 - Imam Malik'e ulastigina gore, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) sunu soylemistir: "Size iki sey birakiyorum. Bunlara uydugunuz muddetce asla sapitmayacaksiniz: Allah'in Kitab'i ve Resulunun sunneti". Muvatta, Kader 3, (2, 899).
53 - Yezid Ibnu Erkam (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: " Size, uydugunuz takdirde benden sonra asla sapitmayacaginiz iki sey birakiyorum. Bunlardan biri digerinden daha buyuktur. Bu, Allah'in Kitabi'dir. Semadan arza uzatilmis bir ip durumundadir. (Digeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki sey, cennette Kevser havuzunun basinda bana gelip (hakkinizda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrilmayacaklardir. Oyleyse bunlar hakkinda, ardimdan bana nasil bir halef olacaginizi siz dusunun" Tirmizi, Menakib 77, (3790).
54 - Irbaz Ibnu Sariye (radiyallahu anh) dedi ki: "Bir gun Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize namaz kildirdi. Sonra yuzunu cemaate cevirerek cok belig, cok manidar bir vaazda bulundu. Oyle ki dinleyenlerin gozleri yasla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri: "Ey Allah'in Resulu, sanki bu, bir veda konusmasidir, bize ne tavsiye ediyorsunuz?" dedi. "Size, buyurdu, Allah'a karsi takvada bulunmanizi, basinizda Habesli bir kole olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar gorecek. Oyle ise size sunnetimi ve hidayet uzere olan Hulefa-i Rasidin'in sunnetini hatirlatirim, bunlara uyun ve dort elle sarilin. Sonradan cikarilan seylere karsi da son derece dikkatli ve uyanik olun. Zira (sunnette bulunana zit olarak) her yeni cikarilan sey bir bid'attir, her bid'at de dalalettir, sapikliktir." Tirmizi, Ilim 16, (2678); Ebu Davud, Sunne 6, (4607).
55 - Mikdam Ibnu Ma'dikerib (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltugunda otururken kendisine benim bir hadisim ulastigi zaman kisinin: "Bizimle sizin aranizda Allah'in kitabi vardir. Onda nelere helal denmisse onlari helal biliriz. Nelere de haram denmisse onlari haram addederiz" diyecegi zaman yakindir. Bilin ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in haram kildiklari da tipki Allah'in haram ettikleri gibidir" Ebu Davud, Sunne, 6, (4604); Tirmizi, Ilm 60, (2666); Ibnu Mace, Mukaddime 2, (12). Ebu Davud'un rivayetinin bas kisminda su ziyade vardir: "Haberiniz olsun, bana Kitap ve bir o kadar da (sunnet) verildi." Rivayetin gerisi yukaridaki manada devam eder. Ebu Davud'un rivayetinin sonunda su ziyade de mevcuttur: "Haberiniz olsun (Kur'an'da zikri gecmiyen) ehli esegin eti de size helal degildir, vahsi hayvanlardan parcalayici disi (kopek disi) olanlar, keza muahedeli olanlarin yitikleri de haramdir. Ancak esya sahibi, ihtiyaci olmadigi icin, kasden terketmisse o mustesna. Bir kimse bir kavme ugradigi zaman, ona ikram etmek, o kavme vazife olur. Sayet ikram etmezlerse, o kimse, hak ettigi ikramin mislince onlari cezalandirir."
56 - Ebu Musa Abdullah Ibnu Kays el-Es'ari (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdular: "Allah'in benimle gonderdigi ilim ve hidayetin misali, bir araziye dusen yagmur gibidir. (Bilindigi uzere), bazi araziler var, tabiati guzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetistirir. Bir kisim arazi var, munbit degildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttugu su ile Cenab-i Hakk insanlari yararlandirir: Bu sudan kendileri icerler, hayvanlarini sularlar ve ziraat yaparlar. Diger bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah'in dininde ilim sahibi kilinana delalet eder, boylesini Allah benimle gondermis oldugu hidayetten yararlandirir; yani hem ogrenir, hem ogretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah'in benimle gonderdigi hidayeti hic kabul etmeyen kimseye delalet eder". Buhari, Ilm 20; Muslim, Fedail 15 (2282).
57 - Yine ayni sahabe (Ebu Musa) (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Benim misalimle Cenab-i Hakk'in benimle gondermis bulundugu seyin misali su adamin misali gibidir: "Bir adam kendi kavmine gelip: "Ben gozlerimle dusman ordusunu gordum, tehlikeyi haber veriyorum, tedbir alin!" der. Kavminden bir kismi tavsiyesine uyup, geceleyin, telasa dusmeden oradan uzaklasir. Bir kismi da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrilmaz. Ancak sabahleyin ordu onlari yakalar ve imha eder. Iste bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla, bana isyan edip Cenab-i Hakk'tan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanlari gostermektedir." Buhari, Rikak 26; Muslim, Fezail 15, (2283).
58 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: " Benim misalimle sizin misaliniz, su temsile benzer: Bir adam var ates yakmis. Ates etrafi aydinlatinca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydinligi seven bir kisim hayvanlar bu atese kendilerini atmaya baslarlar. Adamcagiz onlari kurtarmaya (mani olmaya) calisir. Ancak hayvanlar galebe calarak coklukla atese atilirlar. Ben (tipki o adam gibi) atese dusmemeniz icin belinizden yakaliyorum, ancak siz atese atese kosuyorsunuz" Buhari, Rikak 26, Enbiya 40; Muslim, Fezail 17, (2284); Tirmizi, Emsal 7, (2877).
59 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'un soyle buyurdugu rivayet edilmistir: "Muhakkak ki, en guzel soz Allah'in kitabidir. En guzel yol da Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'in yoludur. Islerin en kotusu de dine aykiri olarak sonradan cikarilanidir. Size vadedilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah'i aciz birakamazsiniz." Buhari, I'tisam 2, Edeb 70.
60 - Hz. Aise (radiyallahu anha) validemiz anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Kim su dine uymayan bir sey uyduracak olursa, bu merduddur kabul edilmez" Buhari, I'tisam 5, Buyu 60, Sulh 5; Muslim, Akdiye 18 (1718); Ebu Davud, Sunnet 6, (4606). Bir rivayette de soyle denmektedir: "Bizim sunnetimize uymayan bir amel isleyenin yaptigi amel de merduddur."
| |
| | | | HADİSLER 44-60 | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |