hareketlı gül | |
VEDA HUTBESİ | |
HADİS | HADİSİ ŞERİF | |
|
yaziciya@hotmail.com |
|
|
| SOHBETİN DEVAMI=3 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
mecnun Admin
Mesaj Sayısı : 515 Kayıt tarihi : 28/03/09 Yaş : 54 Nerden : İSTANBUL / KARTAL
| Konu: SOHBETİN DEVAMI=3 Cuma Nis. 10, 2009 5:35 am | |
| Biliyorsunuz Gavs Hz.lerinin zamaninda yapilan camii, Seyda Hz.leri döneminde hemen hemen onun iki misli büyütüldü. Gerçekten de sürekli katlamali gidiyor. Gerçi bunlar ölçü degil . Bu tür katlamali imar faaliyetlerine bakarak bu büyüklüklerden bahsetmek nefsimizin hosuna gidebilir. Bunlar zahiri yöndür. Yine söyledigim gibi , kendi kendimizi tatmin ediyoruz. Seyda Hz.lerinin vefati da bütün sofiler için büyük bir nasihat olmustu. Insallah hepimiz en güzel tarzda yararlaniriz. - Seyyidim , Seyda Hz.lerinin biraktigi camii tamamen yikilarak yerine daha büyük kapasitede camii insa edilirken , sadece Seyda Hz.lerinden hatira kalan minareye dokunulmayip muhafazaya alindi. Bunu nasil degerlendiriyorsunuz ?
- Seyda Hazretlerini bize hatirlatmasi gereken sadece minare olmamalidir. Bakin iki sene evvel umredeyken , ondan önce Seyyid Abdulbaki Hz.leri bana bir tesbih verdi. Bu tesbihle Hazret Muhammed Diyauddin vird çekmis. Tesbih Hazretin dedesine (Seyh Abdurrahman-i Tahi?ye) verilmis. Seyh Abdurrahman-i Tahi?den de babama geçmis ve babam da bana verdi. O tesbih, nasil olduysa Mekke?de kayboldu. Sürekli tasidigim tesbihi kaybedince çok üzüldüm. Hatta beni endise de aldi. Belki tarikattan merdud edilirim diye. Hem korku hem de üzüntüyü bir arada yasiyordum. Durumu Dayima söyledim:
?- Vallahi tesbihi kaybettim, ben mahvoldum. En iyisi burda bizi affederse affeder. Kabe?nin yaninda isi bitirelim.? Dayim Seyyid Abdulbaki Hz.lerine hal meselemi anlatinca, babam bana gülümseyerek bakti ve beni yanina çagirdi. Dedi ki : ?- Bunlar dünya malidir, fanidir. Bunlarla kafani mesgul ederek zaman kaybetmeye degmez. Maksat o tesbihi Allah?a götürmektir. Nihayetinde o bir agaçtir. Onun manevi ve bir yadigar yönü var ama, gaye degildir. Tesbih, Allah?a ulasmada bir vasitadir.?
Nasil biz diyoruz ki ; bize minareyi biraktilar, ya da Gavs Hz.leri mihrabini birakti, veyahut da Seyda Hz.leri içerdeki merkadi birakti. Oysa bunlar belki bizim açimizdan nefsimizi tatmin etmek , belki onlar açisindan da hediyeleri kalsin diyedir. Netice itibariyle gerek Gavs Hz.leri gerekse Seyda Hz.lerinin en büyük eserleri , iste bu cemiyet, bu hatmeler, bu irsad faaliyetleridir. Yani biz bunlarla sadatlari hatirlamamiz lazim. Bir minareyle, bir mihrabla hatirlarsak çok yanlis yapmis oluruz. Çünkü , zahirde gördügümüz eserler fani olan ve geçicidirler. Fakat baki olanlar bu yapilan ameller , hatmeler, vird?ler ve bu irsadlardir.
Bence Gavs Hz.lerini, Seyda Hz.lerini ve bütün sadatlari gerek hatmede ve gerekse vird?lerde hatirlamamiz lazim. Bu tür amellerde hatirladigimiz zaman ebedül ebed onlarla beraber oluruz. Eger bir minareyle, bir mihrabla ve bir camii ile hatirlarsak, en fazla yüz sene hatirlarda kalir . Bugün Sah-i Naksibendi (k.s.)?in neyi kalmisdi ki? Gittik o sadatlarin merkadlarini gördük ama , biz onlari hiç görmeden de hatirlayamadik mi? Onun için yapacagimiz amellerle hatirlamak en güzeli . Zahiri görüntülere saplanmamaliyiz. Tabii bunu israrla söylememden maksat, gerçekten de ihtiyaç hissediyorum ve kitabda da yazilirsa bazi insanlar kendinden bir örnek çikarirlar. Çünkü , biraz itiraz edildi ama, kimse hakikatini düsünemedi. Sanki , Seyda Hz.lerinin temeli ile Gavs Hz.lerinin temeli ayni degilmis.Bence camiin temelleri daha da büyütüldü. Hatta Seyda Hz.leri vefat ederken, Seyyid Abdulbaki Hz.leri hepimizi topladi ve bütün aileye dedi ki : ?- Seyda Hz.lerinin temellerini bu sekilde birakmiyacagiz. Çok çok büyütmek zorundayiz. Onun için bana yardimci olacaksiniz...? Tabii temeller her yönüyle çok çok büyütüldü. Buna katkida bulunmamiz lazim, kendimiz için.
Hz. Ibrahim (A.S.)?i atese attiklari zaman kertenkelenin iki çesidi var; birisi su döktü , birisi de üfürdü.Hz. Ibrahim (A.S.) o su dökene dedi ki : ?- O koca dag gibi atese senin o damlacik suyun neye yarar ki ? Fakat ben senin dostun oldugunu bileyim.? Öbür üfürene de dedi ki ; ?- Ya zaten ates dag gibi üfürsen ne olur ki ? Ben de senin düsmanin oldum.? Bu misalden hareketle bizim burda katkimiz su olacak : Bu yolu bilelim , sevelim. Bu yolu seviyoruz, bu yolu biliyoruz diyebilmeyi muhakkak istemisler. Bizim katkimiz baska ne olabilir ki? Onun için minareye takilmamamiz lazim . Hatta Seyda Hz.lerinin sahsina takilmamak gerekir. Bunlar istedikleri seyler degil. Fakat davalarina, seriata ve adaplarina takilmamiz lazim. Çünkü, Sevgilinin sevgilisi sevgilidir. Yani onun sevgilisi bize sevgili olmalidir. Madem ki, O sevgili ise sevgilisini de sevmemiz sart. Sadece onu sevmekle bu is bitmez. Kelimenin tam anlamiyla esas olan sevgiliyi sevmemiz lazim ki saplantilardan kurtulabilelim. Gerçekte bize birakilan miras yollaridir.O yollarina ram olmaliyiz. Hakiki manada manevi mirasa sahip çikmali ve adaplara çok riayetle çok faydalar elde edebiliriz.Bütün bunlar hepimiz için musavidir. Ilk müracaat edecegimiz kapi seriattir, ondan sonra ise adaptir. Gavs Hz.lerini ve Seyda Hz.lerini seveceksen sahsi için degil, yolu için seveceksin. Seyyid Abdulbaki Hz.lerini seveceksen , seni o yola götürecegi, o maksadina ulastiracagi için seveceksin ki, o zaman hakikati bulabilesin .
Neyi ararsaniz , mürsidinizi arayin , bulmaya çalisin. Keramettir,sudur, budur vs.bunlarla oyalanmayin . Onlari bilmiyen insanlar bu tür saplantilarin pesine düssün. Bizim kesinlikle pesine düsmememiz gerekir.Hepimiz bu zatlarin evladiyiz.Evet biz zahiri evladiyiz ama , o da önemli degil, o da fanidir. Gerçek evlatlari sofilerdir. Madem ki , hepimiz onlarin evladiyiz, miraslarina sahip çikmaliyiz. Onlarin miraslari da demin de söyledigimiz gibi bu yoldur. - Seyyidim , Seyyid Abdulbaki Hz.lerini Türk-i Cumhuriyetlerde sadatlari ziyareti ardindan Umre yolculuguna çikmasini nasil izah edebilirsiniz? - Sunu öncelikle belirteyim ki Umre?nin ilki farzdir. Hac da ilki farz olup, öbürleri sünnettir.
Bu Umre , Türk-i Cumhuriyetlerdeki sadatlarin mekanlarina gitmemizden degisik bir ziyaret degildi. Bence yükünü hafifletmek ve bu yürüyüsü teyid etmektir. Ve edildi... Sahsi kanaatim odur ki, hem Resulüllah?dan olsun hem de Sadatlardan olsun bazi anlatamiyacagim durumlar teyid edildi ve her tarafta da kabul gördü. Bu zatlarin kerametlerini söylemek çok abestir. Tabii bazi haller bizi tatmin ediyor. Orda birgün benim gördügüm bir olay oldu. Teravihleri kiliyorduk. Rükn-i Yemani ile Hz.Ismail hücresi tarafindan Seyyid Abdulbaki Hz.lerinin tam arkasindaydim. Inan ki, babami Kâbe kadar büyük gördüm. Büyüdü, büyüdü, büyüdü...akil sir ermiyor.Ve orda ertesi gün hatir almaya gittik. Yine orda ayni patlama oldu bana . Daha fazla anlatmam zor , bilmiyorum, sadece bu yürüyüsü teyidi diyebilirim. Gerek Kâbe?de gerekse Ravza?da ne oldugunu anliyamiyacagimiz, ayni Buhara?da gördügümüz ya da görülenlerin ayni benzerlerini hissettik ve yasadik . Hissedilen ve yasanilan hallerin izahini bilmiyoruz, sadece bildigimiz su var; seriata ve âdâba çok önem veriyorlar. Tabii bu da bizim için büyüklüklerinin göstergesi oluyor. - Seyyidim, Seyda Hz.leri döneminde sanki muhabbet daha agirlikta görülüyordu. Bu dönem için ne buyurursunuz?
_ Gavs Hz.leri zamaninda muhabbet daha da zirvedeydi. Seyda Hz.lerinden sonra , artik Seyyid Abdulbaki Hz.leri döneminde emeklemeyi bitirdik. Onun için memegi emzigi ve sütü biraktik, ve yürümege basladik. Ilim, akil ve zikir ön plana çikti. Çünkü, hep muhabbetle olmaz. Muhabbet nereye kadar götürür? Ama ilimle, akilla ve zikirle gittigin zaman bu ebedül ebeddir. Seyyid Abdulbaki Hz.leri, simdi bunu kisa zamanda vermeye basladi. Artik yürüyün , yeter o kadar keyf yaptiniz, simdi çalisma zamanidir diyor adeta... Zaten muhabbetten maksat da bunlarin hasil olmasidir. Demek ki , bunun zamani gelmisdir ki, gerek zikir , gerekse seriat üzerinde olsun çok duruluyor. Tabii ki öbür sadatlarda yaptilar ama , o gün için muhabbet daha agirlikli olmasi gerekiyormus demek . Bizim hastaligimiza göre tedavi veriliyormus. Bugün demek ki, ilaç buymus. Onun için niye o eski muhabbet yoktur dedigimiz zaman , kendimizde bir eksiklik arayalim . Acaba hep o eski muhabbetle mi yürümemiz lazim? Biraz zor, artik olgunlasma dönemindeyiz. Çünkü, olgunlasmaya ihtiyacimiz var. Sartlar ve ortam onu gerektiriyor, muhabbet gerekmez kanaatindeyim.
- Seyyidim , Seyyid Abdulbaki Hz.leri ilim hayatini nasil bitirdi ? - Gavs Hz.lerinden okudu. Degisik yerlerde okudu. Molla Dervisin yaninda da okudu. - Seyyidim, Seyyid Abdulbaki Hz.leri hiç sohbet ediyor mu ? - Bazan münakasa ve anlasmazligin çiktigi durumlarda sohbet ediyor. Sohbeti agirlikla seriat üzerinedir. Sofilere yönelik genellikle mesaji sudur: ? Bizi her yerde bulamiyabilirsiniz. Fakat öyle bir sey elinize aliniz ki nerde olursa olsun, bu da seriat ve âdâptir. Çünkü seriat bu yaptiginizin zirhi ve ihatasidir. Adap ise onun devamini sagliyor.? En küçük âdâbsizliklari daglar kadar gözümüzde büyütmemiz lazim . Çünkü en küçük âdâbsizlik siyah noktadir. Naksibendi tarikati beyaz perde oldugu için , o siyah nokta perde de oldugu zaman, insanin gözü o beyazligi görmüyor, direk o siyah noktaya ilisiyor. Bu durum tabii olarak zikri ve irsadi engelliyor. Bundan da öte birisinin hidayetine vesile olacaksan olamiyorsun. Yani âdâbsizliklar o yaptigimiz seriat amellere engel olmaktadir. Hatta namazlari gece gündüz kilsan da âdâb yoksa hiçbir kiymeti yoktur. Ne feyzi ne de bereketi olur.
sadatlar sohbetlerinde bilhassa niyet üzerinde de çok duruyor ve söyle buyuruyor : ? Niyetinizi Allah rizasi için sürekli kontrol ediniz.? - Seyyidim, en son ne tavsiye edersiniz ? - En son Seydamizin tavsiye ettigi seriati ve tarikati tavsiye ederiz. Allah?a kavusmak istiyorsak, Gavs Hz.lerinin söyledigi gibi nefse basmak gerekir. Ümmet-i Muhammediye?nin birlik ve beraberligini saglamaya çalismak görevimiz olmali. Fitneleri bertaraf etmemiz lazimdir. Resulüllah?i, Gavs?i ve Seyda Hz.lerini seviyorsak bu zat?in pesinden gitmemiz lazimdir. Çünkü , Seyyid Abdülbaki Hz.leri O?nlarin yollarini idame etmeye çalisiyor. Ona yardimci olmamiz gerekiyor. Tabii burda yardimci olmak derken, kendi amel ve davranislarimiza dikkat etmemizi kast ediyorum. Yoksa zahiri yardim degildir. Iyimiz Allah katinda en takva olanimizdir. Kisacasi ISLAMIYETdiyor ve tavsiye ediyoruz | |
| | | | SOHBETİN DEVAMI=3 | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |